5 Kasım 2012 Pazartesi

AZİZ YILDIRIM'A ADAYLIK TEKLİF EDİLMEDİ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aziz Yıdlırım'a milletvekilliği adaylığı teklif ettiği yönündeki iddiaları yalanladı.

4 Ekim 2012 Perşembe

MUHARREM İNCE - TEZKERE KONUŞMASI 4 EKİM 2012

MUHARREM İNCE: "ESAD'IN CANI CEHENNEME" MUHARREM İNCE -
TBMM'DE YAPTIĞI TEZKERE KONUŞMASI
4 EKİM 2012 VİDEO:

30 Temmuz 2012 Pazartesi

CHP'NİN YENİ MYK'SI

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 17-18 Temmuz'da yapılan 34. Olağan Kurultayı'nda seçilen Parti Meclisi (PM) üyeleri arasından MYK üyelerini atadı.
 CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri
 1.AR-GE Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu – S. Sencer AYATA
 2.Bilgi ve İletişim Teknolojileri – M. Emrehan HALICI
 3.Dış İlişkiler ve Yurtdışı Örgütlenmeler – O. Faruk LOĞOĞLU
 4.Doğa Hakları ve Sosyal Politikalar – Şafak PAVEY
 5.Ekonomi Politikaları – Faik ÖZTRAK
 6.Halkla İlişkiler – Gülseren ONANÇ
 7.İdari ve Mali İşler – Umut ORAN
 8.İletişim, Tanıtım ve Medya ile İlişkiler – Gürsel TEKİN 
9.İnsan Hakları – M. Sezgin TANRIKULU 10.İşçi ve Memur Sendikaları, Emekliler ve Emek Büroları – Yakup AKKAYA 
11.İşveren Sendikaları ve Meslek Kuruluşları (TİSK, TOBB, TÜSİAD, TESK vb.–Erdoğan TOPRAK 12.Kamu Politikaları ve Parti Sözcüsü – A. Haluk KOÇ
 13.Parti İçi Eğitim – Perihan SARI
 14.Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimleri – Adnan KESKİN
 15.Sivil Toplum Örgütleri ve Diğer Meslek Kuruluşları (TMMOB, TTB, TBB, ÇYDD vb.) Nihat MATKAP
 16.Seçim ve Hukuk İşleri – Bülent TEZCAN
 17.Yerel Yönetimler – Gökhan GÜNAYDIN
 18.Genel Sekreterlik – Bihlun TAMAYLIGİL

17 Temmuz 2012 Salı

CHP DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK BİLDİRİSİ

Demokrasi ve Özgürlük Bildirisi, Cumhuriyet Halk Partisi 34. Olağan Kurultayı'nda delegeleri tarafından oy birliğiyle kabul edildi.

KEMAL KILIÇDAROĞLU YENİDEN GENEL BAŞKAN SEÇİLDİ

Cumhuriyet Halk Partisi 34. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu, 1164 oyla yeniden genel başkan seçildi.
CHP 34. Olağan Kurultayı'nda tek aday olarak girdiği genel başkanlık seçimini 1164 oyla kazanan Kemal Kılıçdaroğlu yeniden Genel Başkan seçildi. Kayıtlı 1282 deleğenin olduğu kongrede 1232 delege oy kullanırken geçerli oyların 1164'ini Kemal Kılıçdaroğlu'na giderken 38 oy geçersiz sayıldı.

9 Temmuz 2012 Pazartesi

KEMAL KILIÇDAROĞLU BAKIRKÖY'Ü ZİYARET ETTİ

CHP Genel Başkan'ı Kemal Kılıçdaroğlu, Bakırköy Belediyesi’nin Ağız Diş Sağlığı Merkezi’ni ziyaret etti ve Kültür Merkezi temel atma törenine katıldı.
 Kılıçdaroğlu, temel atma töreni öncesinde Bakırköy Belediyesi'nin bazı faaliyet binalarını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'nun ilk durağı Bakırköy Belediyesi Tıp Merkezi oldu. Daha sonra Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ni, Türkan Saylan Kız Öğrenci Yurdu Misafirhanesi'ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu, ardından da Bakırköy Adliye Sarayı arkasında bulunan ve botanik bahçesi yapılması planlanan araziyi gezdi. Kılıçdaroğlu, son olarak da kültür merkezi temel atma törenine katıldı

Kemal Kılıçdaroğlu, Bakırköy'de Fotoğraf Galerisi



















21 Mart 2012 Çarşamba

Başbakan biz büyük devletiz diyor. Evet biz büyük devletiz ama sen küçük başbakansın

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gurup konuşması:
21 Mart 2012
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 4+4+4 teklifini değerlendirdi.

AKP'nin, "eğitim reformu" diye kanun teklifi getirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın, "Yaptığımız düzenleme ideolojik değil, pedagojiktir" dediğini hatırlatarak, şöyle dedi:

"Ne güzel bir cümle değil mi. Adım gibi eminim, ideoloji konusunda bir iki cümle kurabilir Recep Tayyip Erdoğan ama pedagojiyi bilmediğine adım gibi eminim. Pedagojinin ne anlama geldiğini bilmez. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp. Eğitim uzmanlarını çağır, öğren bakalım. Çağırdı mı? Hayır. Bir pedagoji uzmanını bile dinlemiş değil ama pedagojiden söz ediyor. Birisi eline vermiş bir not, 'pedagojik değil' diye, o da kalkmış onu söylüyor.
Bıraksın pedagogları bırak bir anneyi çağırın. 5 yaşındaki çocuk okula gider mi, gitmez mi?"

Ana okula giden çocukların eline makas verildiğini ve kağıt kesmesinin öğretildiğini kaydeden CHP Genel Başkanı, "Parmak kasları gelişsin diye. Sen daha bunu bile bilmiyorsun kalkmış pedagojiden bahsediyorsun. Pedagojiden bahsetme boyunu aşar çünkü o" dedi.

"Bir top var ortada"

Milli Eğitim Komisyonu'ndaki tartışmalar ve yasa teklifinin komisyondan geçmesine de değinen CHP Genel Başkanı, "Bir top var ortada TBMM Başkanı'na verildi. Talimatla çağırdılar. Komisyonu işgal ettiler. CHP milletvekillerini içeri almadılar. Ellerinde bir tek silahları eksikti. Tayyip Bey öyle talimat vermiş" ifadelerini kullandı.

Meclis Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı'yı sert sözlerle eleştiren CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

"Ve Sayın Nabi Avcı, entelektüel birikimine üzülüyorum. Öğretmeni bir mektup yayınladı. Nabi Avcı o mektubu alsın sessiz bir odada okusun. Ama yapmaz. Çünkü koltuk daha önemli onun için. O koltukta oturacak vicdanını pazarlayacak. O öğretmenini bile dinlemiyor. Bir makam arabam olacak bir sekreterim olacak, Recep Tayyip Erdoğan sırtımı sıvazlayacak ben bütün entelektüel birikimimi Recep Tayyip Erdoğan'ın uğruna ayaklarımın altına alacağım. Bu sana yakışmıyor Sayın Avcı."

Başbakan'a, "Neden 8 yıllık kesintisiz eğitime karşısın" diye sorulduğunu ve "Zorbalıkla gelen bir düzenlemeyi biz demokrasiyle ortadan kaldırıyoruz" dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu ifadenin pedagoji ile bilim ile ahlakla bir ilgisi var mı? Bir Başbakana kin ile yola çıkmak yakışır mı? Sen kinle yola çıkıyorsun, yüreğinde kin var senin" dedi.

"Onların belgelerinden söz edeyim" diyen CHP Genel Başkanı, 9. Kalkınma Planı'nı örnek göstererek, şunları söyledi:

"Ne diyor, eğitim sisteminin geliştirilmesi bölümünde. Parlamentodan geçti. Zorunlu temel eğitimin 8 yıla çıkarılmasıyla öğrenci sayısında büyük artış sağlanmış ilköğretimden ortaöğretime geçişler artmıştır, diyor. Kalkınma Planı söylüyor. İntikam duygusu ile yola çıkılır mı? 8 yıllık kesintisiz eğitimde ne olmuş okullaşma oranı yüzde 99'a çıkmış.
Niye bunu değiştiriyorsun, bana mantıklı bir gerekçe söyle. Çocuk üzerinden siyaset yapılır mı? Nedir bu kin, nedir bu intikam duygunuz? Arkadaşlarım araştırdı. Eğitim nasıl olmalı, iş ilanlarında işverenler neyi öne çıkarıyor. İletişim becerisi var mı, yok mu, problem çözme kabiliyeti var mı, yok mu, aradıkları bunlar. Temel eğitimi alırsanız yeni mesleği her zaman intibak edebilirsiniz."

Başbakan'ın eğitimle ilgisi olmadığını iddia eden CHP Genel Başkanı, "Onun görevi bizim çocuklarımızın geleceği ile oynamak. Sayın Başbakan sen bunu niye getiriyorsun? Çık milletin önünde açık açık söyle. Din eğitimi ise gel diyoruz kaçıyorsun, gelmiyorsun" dedi.

Meclis Başkanı'nın, Nabi Avcı'ya gönderdiği yazıyı hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Sayın Meclis Başkanı yazı yazmış topu üstünden atıyor böylece, Nabi Avcı'ya şu şikayetler geldi, gereğini yap diye. Senin denetim görevin var. Sen denetim görevini niye yapmıyorsun. Nabi Avcı'ya topu atıyor. Nabi Avcı'da raporunu göndermiş, komisyon raporunu.
Sayın Nabi Avcı'ya yararı olur mu olmaz mı bir bilgi vermek isterim. Öğretmenin mektubunu vicdanıyla okumuşsa teklifi iade edebileceği bir yasa maddesi var. 3067 sayılı kanun. Kalkınma Planlarının Yürürlüğe Konulması ve Bütünlüğün Korunması Hakkında Kanun. Bu kanunun 3. maddesi, 'TBMM komisyonları kendilerine havale edilen kanun tasarısı ve teklifleriyle bu tasarı ve teklifler üzerinden verilen değişiklik önergelerini kalkınma planlarına uygunluk bakımından inceler ve uygun bulmadıkları takdirde reddederler' diyor.
Peki bu teklif hükümetin programında var mı, yok. Kalkınma planlarında var mı, yok. Milli Eğitim Bakanlığı strateji planında var mı, yok. Nabi Avcı'nın yapacağı tek şey var bu teklifi iade etmek. Yapabilir mi, yapamayacağını ben de biliyorum. Koltuk uğruna, araba uğruna. O kadar yıl okudun, insan yetiştirdin, bir insan entelektüel birikimini geçmişteki başarılarını bir araba uğruna feda etmemeli. Ayıp yapıyorsun" şeklinde konuştu.

Söz konusu teklifin bir torba kanunu olduğunu belirten CHP Genel Başkanı, "İçine birde Kamu İhale Kurumu ile de bir düzenleme yapıyorlar. Kurumun içine yolsuzluk yapacak çete kurdular. Bu çete yeterli güvenliğe kavuşmuş değil öyle anlaşılıyor bu kanuna yasalar bir tarafa atılarak yeniden yolsuzluk yapmanın güvencesi getiriliyor. Milyarlarca dolarlık ihale Kamu İhale Yasası'nın dışına çıkarılıyor. Mal alımları buna göre yapılacak. Çocuklar üzerinden siyaset ve bu. Tayyip Erdoğan'ın çocukları falan düşündüğü yok. O acaba yolsuzluklar nasıl yapılır, ben bunlara nasıl kılıf hazırlarım bütün düşüncesi ve bu kanunda bunu gösteriyor" dedi.

"Konu kriminoloji"

Başbakan'ın sözlerini hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Konu ideolojikmiş yok efendim ne ideolojisi konu pedagojikmiş yok efendim konu kriminolojik arkadaşlar. Konu bu. Konu suç. Suçu nasıl örterim, malı nasıl götürürüm konu bu. 18-20 milyar dolarlık bir olay bu. 2030 yılına kadar istediği malı istediği adamdan alacaksın. Ve bunun adımına eğitimde reform diyeceksin. Sen yolsuzlukta reform yapıyorsun. Yolsuzluk yapanlara güvence sağlıyorsun. İnsanda biraz Allah korkusu olur. Milletin cebinden çalıyorsun, çocukların geleceğini çalıyorsun. Sonra da ortaya çıkıp biz eğitimde reform yaptık diyorsun" ifadelerini kullandı.

Başbakan'ın, Sosyalist Enternasyonal'in toplantısına yönelik sözlerine de yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Sosyalist Enternasyonal toplantısını yapacağız dedik. 'Şunun arkadaşı, bunun arkadaşı' diye bir sürü suçlama yaptı Sayın Başbakan. Allah'a çok şükür benim Berlusconi gibi bir arkadaşım yok. İtalya'da sokağa çıkamıyor. Başbakanlığı bıraktı, sen de gün gelecek sokağa çıkamayacaksın eğer tutumun böyle devam ederse. Kaddafi de senin arkadaşındı. Kaddafi'yi sattın. Sonra onu sattın, linç edilirken sesin bile çıkmadı" diye konuştu.

Geçen hafta Konya'da bir uçak kazası meydana geldiğini kaydeden CHP Genel Başkanı, "Pilota mesaj gönderiliyor, uçak düşecektir, atla bir an önce. Bir ahlak dersi veriyor. Allah rahmet eylesin. Yapamam uçağı kurtarmayı deneyeceğim bu uçakta yetim hakkı var diyor.
Ben Recep Tayyip Erdoğan'a ne söyleyeyim. Allah seni ıslah etsin. Başka ne diyeceğim" dedi.

Butik devlet

Başbakan'a, CIA Başkanı'yla ne konuştuğunu soran CHP Genel Başkanı şöyle dedi:
"Niye kabul etti, anlamakta zorlanıyorum. Hem büyük devlet diyeceksin, Türkiye butik devlet değildir, diyeceksin kendi muhatabın olmayan birisini makamında kabul edip görüşeceksin.
Biliyorsunuz bu CIA Başkanıyla Recep Tayyip Erdoğan arasında özel bir ilişki var, eski arkadaşlar, özel bir hukukları var. 4 Temmuz 2003'te Süleymaniye kentinde bizim askerlerimizin başına çuval geçiren Amerikan askerlerin komutanıydı bu kişi. Sayın Başbakan bunu davet ediyor. Ne konuşuyorsunuz Sayın Başbakan? Başını uzatıyorsun çuval geçiriyorlar. Bu ilişkinin sorgulanması lazım. CIA Başkanı başkan olmadan önce Afganistan'da NATO birliklerinin komutanıydı. Çuval olayından sonra bizim askerlerin Süleymaniye kentinde çuval olayından sonra Başbakan'a gazeteciler soruyorlar. Amerika'ya nota verecek misiniz? Sayın Başbakan şöyle diyor 'Bakın nota dediğiz müzik notası değildir, bunların bir ağırlığı vardır, aklınıza esince nota verilmez.' Senin askerinin başına çuval geçirilecek, sen Amerika'ya soru dahi soramıyorsun. Şimdi kalkmış efeleniyorsun. Afganistan'da 12 şehidimiz var, Türkiye büyük devlet. Türkiye'nin büyük devlet olduğuna inanıyorum da sen küçük bir başbakansın sorunumuz bu.
Askerinin başına çuval geçirilecek, beyefendiyi alacaksın karşılayacaksın, Allah bilir başını uzatmışsındır senin de başına çuval geçirmiştir. Hem büyük devletim diyeceksin hem soru sormaktan korkacaksın. Sonra da kalkıp Türkiye'de efeleneceksin. Yemezler. O efelenmeye izin vermeyiz. Senin gerçek kimliğini ben bu millete anlatacağım. Senin ne mal olduğunu ben anlatacağım."

1 Mart Tezkeresinin CHP'nin kararlı duruşuyla reddedildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "1 Mart Tezkeresi geçseydi, 12 değil belki 12 bin şehidimiz gelecekti. CIA Başkanı geliyor, Başbakan kabul ediyor, devlet protokolünde olmayan bir kural içinde kabul ediyor. Yeni vazife almış memurlar gibi heyecanla bir şeylere soyunmaya başladı. Neymiş, Suriye'de tampon bölge kurulacakmış, bunun adı savaş ve işgaldir. Senin ne işin var Suriye'de. Irak'ta 1.5 milyon Müslüman öldürülürken sesin çıkmıyordu da Suriye'de olunca mı sesin çıkmaya başladı. Irak'ta yüz binlerce Müslüman kadına Amerikan askerleri tecavüz ederken sen o askere başarı dilendin mi, dilemedin mi? Sen bu ahlaksızlığı yaptın mı, yapmadın mı?" dedi.

Tampon bölge tartışmalarına da değinen CHP Genel Başkanı, "Birilerine tampon ya da taşeron olmaktan vazgeç. Birilerinin tamponu olmak zorunda mısın? Birilerinin taşeronu olmak zorunda mısın? Türkiye Cumhuriyeti onurlu bir devlettir. Sen savaşa soyunuyorsun.

Sosyalist Enternasyonal'in toplantısı olacak, beyefendideki ifadeye bak, Suriye'ye destek vermek için. Daha toplantı olmadı. Rahatsız toplantı olmasından" diye konuştu.
Suriye'deki iki gazetecinin durumunu da anlatan CHP Genel Başkanı, "Sesi çıkıyor mu, gazetecileri kurtarayım diye yola çıktı mı? Onların da tercümanı biz olacağız. Sosyalist Enternasyonal burada toplanacak. Türkiye büyük devlet. Türkiye'de onun aklının almadığı onurlu bir muhalefet var. Onun kafası almaz. Ama biz bunu yapacağız" dedi.
"CIA Başkanı buraya gelmişken oturup bir basın toplantısı yapsa iyi olurdu" diyen Kılıçdaroğlu, " Belki Uludere'de öldürülen 34 yurttaşımızın katili kim öğrendirdik hiç değilse" ifadelerini kullandı.

"Ateş düştüğü yeri yakıyor"

Afganistan'da 12 askerin şehit düştüğünü ifade eden CHP Genel Başkanı, "Yüreğimiz dağlandı. Biz ne dersek diyelim ateş düştüğü yere yakar. Bizim büyüklerimizin bize söyledikleri bir şey var. Allah kimseye evlat acısı vermesin. O anneleri dinlerken onların yanına giderken duygulanmamak mümkün değil, insanın gözyaşları doluyor. 3 bin 500 km ötede görev yapıyorlar" diye konuştu.

Şehit düşen askerlerin isimlerini tek tek sayan Kılıçdaroğlu, "Onlar bu ülkenin birliği için yaşamlarını feda ettiler, onları rahmetle anıyoruz" dedi. CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:

"Şehit olmak en yüce mertebedir. İnancımıza göre de en yüce mertebedir. O şehitleri yetiştiren annelerin ellerinden o şehitlerimizin de tertemiz alınlarından öpüyorum ve onları saygıyla selamlıyorum. Vatan dediğimiz şey sadece toprak değildir, milletir, özgürlüktür, hürriyettir, vatan kavramı geniştir. 12 askerimizin şehit olması üzerine bir sorgulama yaptım. Bizim orada ne işimiz vardı diye soru sordum. Bazıları bunu yadırgadı. Eğer neden şehit oldular diye soru sormamızı yadırgıyorlarsa ben onları yadırgıyorum ve kınıyorum. Şehitlerimizin canı bizim için değerlidir. Bırakın canını her şehidimizin saçının teli bizim için önemlidir."

28 Şubat 2012 Salı

VİDEO - KEMAL KILIÇDAROĞLU KURULTAY KONUŞMASI

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi 16. olağanüstü Kurultayı kurultayın açılış konuşmasını yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu, 16. olağanüstü Kurultay konuşması videosu

26 Şubat 2012 Pazar

CHP KURULTAY FOTOĞRAF GALERİSİ

Cumhuriyet Halk Partisi 16. Olağanüstü Kurultay’ı Fotoğrafları

KEMAL KILIÇDAROĞLU KURULTAY KONUŞMASINI YAPIYOR

CHP’nin 16. Olağanüstü Kurultay’ı Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasıyla devam ediyor.


Yoğun sevgi gösterileri altında konuşmasına başlayan Kemal Kılıçdaroğlu'na partilerden büyük destek var


İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşması CANLI YAYIN:

'Gelmiş geçmiş en demokratik tüzüğü biraz sonra sizlerin huzurunuza getirecekler.'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu CHP 16. Olağanüstü kurultayında konuşuyor.

İşte satır başları:

“Tüzük dediler, işte tüzük. 'Seçim' diyorsanız onu da yapacağız” diyen Kılıçdaroğlu, gücünü halktan almayan hiçbir gücün başarılı olamayacağını söyledi.

“Yol arkadaşlarımız, devrimciler, Kuvay-ı milliyeciler, 89 yaşındaki genç CHP'liler, hepinizi saygıyla selamlıyorum, Cumhuriyetçiler, sevgili CHP'liler” diye seslenen Kılıçdaroğlu, CHP'nin, Türk halkının var olma iradesinin, bağımsızlığın, özgürlüğün adı olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu, “CHP'li olmanın, 'imkansız' denen şeylere 'mümkündür' demek olduğunu” ifade ederek, “Çünkü CHP'liler, zor günlerin adamlarıdır, zor günlerde çıkar, başarıyı yakalarlar. Onun için CHP, umudun partisidir, yiğit insanların, ahlaklı insanların partisidir, özgürlükçü partidir” dedi.

"BENİ CHP'LİLERDEN KORUMAYIN"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması sürerken CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, salondan çıkarılmaya çalışıldı, o sırada tribünlerden Gök ve yanındakilere pet şişeler atıldı. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, korumaları, “Koruma arkadaşlar, lütfen çekilin. Beni, CHP'lilerden korumak gibi göreviniz olmamalı” diye uyardı.
Mehmet Akif Ersoy'un, “Ben ezelden beri hür yaşadım, hür yaşarım, hangi çılgın zincir vuracakmış şaşarım” dizelerine işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte CHP budur. CHP, devleti kuran partidir, onun için CHP'li olmak bir onurdur, yurtseverliktir. CHP'li olmak, kardeşliktir, barış, dostluktur, hiç kimseyi ayırmadan herkesi kucaklayan bir CHP'dir. CHP'li olmak 'biz kimseye kin tutmayız, kamu alem birdir bize' diyen Yunus Emre'dir. CHP'li olmak halkın değerleriyle beraber yaşamak demektir, o kutsal değerlere saygı duymak demektir. CHP'li olmak halkın kendisidir, halkla birlikte olmak demektir. CHP'li olmak büyüme, hırs, azimdir.”

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

Cumhuriyet Halk Partisi dürüst insanların partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi yiğit insanların partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi emperyalistlerin analarından emdiği sütü burunlarından getiren partidir.

Arkadaşlar lütfen çekilin. Beni CHP’lilerden korumak gibi bir göreviniz olmamalı.

İstiklal Marşı, bağımsızlık andımız var. Ne diyor Mehmet Akif “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” işte Cumhuriyet Halk Partisi budur. Cumhuriyet Halk Partisi devlet kuran partidir. Cumhuriyet Halk Partili olmak kardeşliktir, barıştır dostluktur. Biz kimseye kin tutmayız diyen Yunus Emre’dir Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisi olmak büyümedir, hırstır, azimdir.

"UÇAK FABRİKASI KURDUK, KENDİ DENİZALTIMIZI YAPTIK"

Geçmişte söylerler, birileri de söyler. CHP’nin dikili ağacı yoktur diye. Herkes duysun, bilsin. Mısır’daki sağır sultan da duysun. Daha cumhuriyetin üzerinden 2 yıl geçmiş, Kayseri’de ilk uçak fabrikasını kurduk. Osmanlı’nın parasını yabancılar basardı. Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk kez kendi paramızı kurmak, basmak için merkez Bankası’nı 1930’da kurduk. 9 yıl sonra 3 Mayıs 1934 kendi yaptığımız uçak, Kayseri’den kalktı, Ankara’ya indi. Yapabiliyor musun şimdi bunu? İlk Türk deniz altısının omurgasının yerleştirilmesi Haliç’te yapıldı. Bunlar Cumhuriyet Halk Partisi’nin kararlılığı gerçekleştirdi.

Ben ülkeyi demir ağlarla ördük, sata sata bitiremedikleri fabrikalardan bahsetmiyorum. 4 Haziran 1940 Osmanlı’nın borçları kuruşu kuruşuna ödendi. Cumhuriyet Halk Partisi ödedi.

Siyaset halk için mücadele etmek demektir, halkın çıkarları için mücadele etmek demektir. Yolsuzluklara bulaşmadılar, ama yolsuzlukları yapanları Yüce Divan’a göndermekten çekinmediler. Çünkü onlar halkın beş kuruşuna bile saygı duyarlardır.

"SONRA NE OLDU"

Bakınız CHP’den sonra ne oluyor. 1952’de ABD yönetimi Marshall planı çerçevesinde Türkiye’ye 58 milyon dolarlık askeri yardım yaptı. Niye yapıyor? Sizin uçak, denizaltı yapmanıza gerek yok ben size veriyorum’ diyor. 20 Ekim 1954 Dünya Bankası’nın başkanı geliyor, ‘Türkiye’nin geleceği çok parlak’ diyor. 4 ağustos 1958 Türkiye iflas ettim diyor.

CHP iktidarında var olan 176 ton altını yok ediyorsunuz, borcunu ödeyemeyen bir ülke haline geliyorsunuz.

Recep Tayyip Erdoğan’ın benim bu anlattıklarımın hiçbirisini bildiğine inanmıyorum. Çünkü tarihini bilmiyor o. Siyaset kişi bana ne verecek, toplum bana ne verecek, siyasette nasıl zenginleşeceğim demek değildir. Siyaset, ben topluma nasıl hizmet edeceğim, nasıl yaşamımı adayacağım demektir siyaset.

“DEMOKRATİK MÜCADELE HER YİĞİDİN HARCI DEĞİLDİR”

Demokrasinin tadını unuttuk. Demokrasiyi özgürlükleri kazanmak, ateş çemberinden geçmek demektir. Demokratik mücadele her yiğidin harcı değildir.

Eski gömleğimi çıkardım, demokrasi gömleğini giydim diyordu. Bazı aydınlarda buna inandılar. Bazı aydınlarımız, yazarlarımız, Erdoğan’ın kıyafetine bakıp demokrasi geldi dediler.

Kimse kendisine şu soruyu sormadı, demokrasiyi elde etmek, bir gömleği giyip çıkarmak gibiyse neden insanlar demokrasi için ağır bedeller ödedi. Bunun adına post modern diktatörlük diyoruz. Her şey bir insanın iki dudağı arasında. Post modern diktatörlük Türkiye’ye özgüdür. Gömlek güzel, bakıyorsunuz kılık kıyafette güzel. Her şey şeklen var.

Yargı ayrı duruyor bir yerde. Kimin emrinde? Siyasi otoritenin emrinde. Tüzükte CHP’nin parlamentoda konuşmaması için TBMM’de sınırlama getiriyorlar. İtiraz ediyoruz, saldırıyorlar. Bir arkadaşımızın parmağı kırıldı. İstediğiniz kadar saldırın. CHP hep önünüzde duracak.

“BU NASIL BİR ÖZGÜRLÜKTÜR Kİ İNSANLARIMIZ DÜŞÜNMEKTEN KORKUYOR”

Diyelim ki bir yargıç karar verdi, vicdanının sesini dinledi. AKP’nin hoşuna gitmedi. Ne oluyor o yargıç? Beş dakika sonra görevden alınıyor, savcı açığa alınıyor. Böyle bir demokrasi olabilir mi?

Sözde memlekette düşünme özgürlüğü var. Bu nasıl bir özgürlüktür ki insanlarımız düşünmekten korkuyor.

Saç kestirmek, şemsiye taşımak, yumurta taşımak, konser bileti satmak, üniversite yönetimini eleştirmek, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne katılmak, Deniz Gezmiş’i anmak, YÖK’ü protesto etmek, kitap okumak.

Bizi izlemeye gelen, büyükelçiler, bizi izleyen yabancı diplomatlara sesleniyorum. Bu suçlar sizin ülkenizde var mı yok mu? Biz de var. Onun için CHP demokrasi ve özgürlük türküleri söyleyecektir.

“YÖK’Ü TUZLA BUZ YAPACAĞIZ”

Marmara Üniversitesi öğrencisi, ekşi sözlük’te yazdığı yazıdan dolayı bir ay okuldan uzaklaştırıldı. İstanbul Üniversitesi öğrencisi, çantasında yumurta bulunduğu için, yumurta başına 44 ay hapisle yargılanıyor. Pamukkale Üniversitesi öğrencisi YÖK’ü protesto ettiği için bir ay uzaklaştırma aldı. CHP iktidarında o YÖK’ü tuzla buz yapacağız. İstanbul Üniversitesi öğrencisi, Deniz Gezmiş’i andığı için okuldan uzaklaştırıldı. Onlar yaşamlarını halka adadılar. CHP’li olmak yaşamını halka adamak demektir.

“MEDYANIN DURUMU BU”

Senin iktidarında basılmamış kitap yasaklandı bu ayıbı nasıl temizleyeceksin?

Bir hapisteki gazeteciler, iki hapse girecek gazeteciler, üç işine son verilecek gazeteciler, dört cesur yazı yazarsa işten atılacak gazeteciler. Medyanın durumu bu.

Buradan söz veriyorum halkın iktidarında, tüm medya çalışanlarının hepsini sendikalı, örgütlü yapacağız. Onlar halkın sesi olacaklar.

“GELİN ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERİ KAPATALIM”

Bu arada AKP demokrasisinden bir örnek daha vereyim. AKP’nin hedefi CHP’li belediyeler. Gidin bütün CHP’li belediyelerde AKP’nin müfettişleri var. Sadece İzmir’de 52 müfettiş var. Bari her masaya müfettiş oturta, belediye çalışanları dışarıda otursunlar.

Gelin özel yetkili mahkemeleri kapatalım. Gelin infaza dönüşen demokrasi ayıbını Türkiye’ye özgürlüğü getirelim. Milli iradeyle seçilmiş milletvekilleri demir parmaklıklar ardında kalmasın. Zaman aşımını tümüyle kaldıralım. Türkiye’de faili meçhul kalmasın. Onun için beraberce yürüyeceksek bu yollarda, halkın sorunlarına kilitleneceğiz. Yaşlı genç demeden, erkek kadın demeden anlatacaksınız. Yetmezse bir daha anlatacaksınız. Halka küsmek yok, kusur bulmak yok. Varsa bir eksiklik önce kendimizde arayacağız.

"HOCALI'YI UNUTMADIK"

27 yıl önce sayısı bilinmeyen yüzlerce Azeri kardeşlerimiz katledildi. Yüreğimiz Azerbeycan ile beraberdir. Dünyanın her yerinde ne zaman bir zalimlik olursa CHP olarak biz onların karşısında olacağız. Hocalı Katliamı’nı unutmadık, unutmayacağız.

"BİZ MAZLUMLARDAN YANAYIZ"

Mazlumun ırkı olmaz, rengi olmaz. Mazlumun coğrafyası olmaz, cinsiyeti olmaz. Mazlumlar CHP’nin ortak paydasıdır. Biz mazlumlardan yanayız.

Zalimin hasmıyım diyor Mehmet Akif, ama severim mazlumu diyor. Biz CHP’yiz. Cumhuriyet Halk Partisi, evinin önündeki ceviz ağacı kurumasın, kardeşlerimi okutuyorum diyen, 14 yaşındaki Leyla’dır Cumhuriyet Halk Partisi. Leyla’nın yanında direnirken, yerde sürüklenen, karakola götürülen, baş örtüsüne el uzatılan Nafiye Ana’dır Cumhuriyet Partisi’dir.

Uludere’de 34 yurttaşımız katledildi, işte CHP budur. Van depreminde depremden kurtuldular, çadırda hayatlarını kaybettiler. İşte o çocuklardır Cumhuriyet Halk Partisi. Boynuna poşu taktı diye hakkında 45 yıl ceza istenen öğrencidir Cumhuriyet Partisi. Suçunu bilmeden aylarca hapishanede yatan, gazetecidir, aydındır Cumhuriyet Partisi. Onun için diyoruz ki “Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa”

ADNAN KESKİN: "TOPLAMA KAMPI KURULDU"

CHP’nin 16. Olağanüstü Kurultay’ında divan başkanlığına seçilen Adnan Keskin, konuşma yapıyor. Ak Parti iktidarına yüklenen Keskin, "Aydınlar, gazeteciler toplama kampına koyuldu" dedi.

Ekonomik alanda gelir dağılımının bozulduğunu, işsizliğin arttığını kaydeden Keskin, özgürlüklerin de kısıtlandığını vurguladı. Keskin, "Baskı, işkence üniversitelerin bahçelerine taşındı. Cop, biber gazı adalet özgürlük diyenlerin kader çizgisi oldu" diye konuştu.

Dış politikayı da eleştiren Keskin, "Dış politikamız okyanus ötesinden gelen talimatlar doğrultusunda biçimlendirildi. İnsanımız inanç ekseni farklı unsurlar çerçevesinde bölünüp ayrıştırıldı" dedi.

Keskin, kurultay delegelerine "sivil silkiniş" çağrısı yaparak, Sivil bir direnişe, sivil bir başkaldırıya ihtiyacı var. Türkiye'nin bu sivil silkinişini gerçekleştirecek örgüt CHP'dir" dedi.

CHP’nin 16. Olağanüstü Kurultay’ından Fotoğraflar

Cumhuriyet Halk Partisi 16. Olağanüstü Kurultay’ı Fotoğrafları

KEMAL KILIÇDAROĞLU: “HİÇ KİMSE BİZİ HALKIN YÜRÜYÜŞÜNDEN ENGELLEMEYECEKTİR”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kurultayımızı açtık, Sayın Adnan keskini seçtik, kendisine divanı ve mikrofunu teslim ediyorum” dedi.

Kılıçdaroğlu ise, “Değerli yol arkadaşlarımızın bir şeye inanmanızı istiyorum, hiç kimse bizi halkın yürüyüşünden engellemeyecektir. Özgürlüğü, demokrasiyi, bağımsızlığı içselleştirmiş olan bir CHP her zaman, her yerde, dimdik ayakta olacaktır” dedi. Salondan da “Başbakan Kemal” sloganları yükseldi. Kılıçdaroğlu, “Kurultayımızı açtık, Sayın Adnan keskini seçtik, kendisine divanı ve mikrofunu teslim ediyorum” dedi.

ADNAN KESKİN, DİVAN BAŞKANLIĞINA SEÇİLDİ

CHP’nin 16. Olağanüstü Kurultay’ında Divan Başkanlığı’na İl Başkanlarının önerisiyle Adnan Keskin’in seçildi.

KEMAL KILIÇDAROĞLU KURULTAYIN AÇILIŞINI YAPTI

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’ndaki yapılan partisinin 16. Olağanüstü Kurultayı’nın açılışını yaptı. Kılıçdaroğlu, “Çoğunluğumuz var genel kurulu açıyorum” dedi. Kılıçdaroğlu’nun açılışı yapmasının ardından Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okundu.

25 Şubat 2012 Cumartesi

CHP 16. Olağanüstü Kurultayı yarın saat 10.00’da Ankara Arena'da


BÜYÜK DEMOKRASİ ŞÖLENİ YARIN SAAT 10'DA
Çağdaş Sosyal Demokrat bir parti yolunda ilk adım yarın atılıyor...
CHP 16. Olağanüstü Kurultayı yarın saat 10.00’da Atatürk Kültür Merkezi alanı içinde ( ULUS ) Arena’da toplanacak.


Cumhuriyet Halk Partisi 13. Olağanüstü Kurultay Programı:

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kurultay Salonu’na gelmesinden ve CHP’lileri, konukları, vatandaşları selamlamasından sonra Anadolu Ateşi gösterisini sunacak.

10.20 – 10.30 arası Kurultay açılacak, saygı duruşu ile İstklal Marşının okunmasından sonra Kurultay Başkanlık Divanı seçilecek ve Divan Başkanı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu kürsüye davet edecek.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra Tüzük Komisyonu tarafından hazırlanan rapor görüşülecek ve oylanacak. Kurultay tüzük değişikliği gerçekleşene kadar devam edecek

27 Şubat günü ise Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda CHP’nin 17.Olağanüstü Kurultayı toplanacak ve 362 delegenin imzasıyla istenen tüzük değişikliği önerisi değerlendirilecek

16 Şubat 2012 Perşembe

Şafak Pavey "ben iltifat olarak kabul ediyorum"

"Cumhuriyet Söyleşileri"nin bu ayki bölümüne Cumhuriyet Yazarı Ali Sirmen'le birlikte konuşmacı olarak katılan CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, Engin Ardıç'ın kendisi hakkında söylediği sözlere cevap verdi. Aslında bu konuyla ilgilenmediği ifade eden Şafak Pavey:"ben iltifat olarak kabul ediyorum evet hem engelliyim hem de CHP'liyim" dedi.

14 Ocak 2012 Cumartesi

Kılıçdaroğlu'ndan, Rauf Denktaş için başsağlığı mesajı yayınladı

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, vefat eden KKTC kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş için başsağlığı mesajı yayınladı

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Büyük üzüntüsü içindeyiz
“KKTC'nin kuruluşunda büyük emeği olan bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin lideri ve KKTC'nin bugüne gelmesine en büyük katkıyı yapan kurucu devlet başkanı Rauf Denktaş'ı kaybetmenin büyük üzüntüsü içindeyiz. Anısı önünde her zaman saygıyla eğileceğimiz, büyük devlet adamı Rauf Denktaş'a rahmet, Denktaş ailesi, KKTC halkı ve Türk dünyasına başsağlığı diliyorum.”

11 Ocak 2012 Çarşamba

KEMAL KILIÇDAROĞLU “ Fezleke gelmiş, fezleke gitmiş, bunlar vız gelir tırıs geçer "


Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ulusal Tarım ve Gıda Kongresi’nde konuştu.
Hakkındaki fezleke sert tepki gösteren Genel Başkan Kılıçdaroğlu: “Fezleke gelmiş, fezleke gitmiş, bunlar vız gelir tırıs geçer. Yeri zamanı gelirse hapse girmekten de korkmam. Kimse bize diz çöktüremez. Diz çökeceğimiz yer halkın karşısıdır. Önünde eğileceğimiz yer bu millettir” dedi

4 Ocak 2012 Çarşamba

KEMAL KILIÇDAROĞLU, ÖNDER'İ KABUL ETTİ


ÖNDER'DEN CHP'YE ZİYARET

ÖNDER (İmam hatip mezun ve mensupları Derneği) Başkanı Hüseyin Korkut ile Yönetim Kurulu Üyeleri Genel Başkan Kılıçdaroğlunu CHP Genel Merkezi’nde ziyaret etti.

ÖNDER yöneticileri görüşmede Anayasaya değişikliğiyle ilgili olarak hazırladıkları raporu Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na verdiler. Kılıçdaroğlu da Dernek Başkanı Korkut’a, 1930 Yılında Kütahya İmam Hatip Mektebinden verilmiş bir diplomanın orijinalini hediye etti. Görüşmede CHP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Emek de bulundu.