18 Ağustos 2011 Perşembe

Birgül Ayman Gürel: “Sayın Başbakan vicdanınız rahat mı? Geceleri rahat uyku uyuyabiliyor musunuz?”

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Gürel MYK toplantısı sonrası terör ve terörist saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu

Değerli Basın Mensupları,

Terör eylemlerinin son aylarda nasıl bir tırmanış içinde olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Dün Çukurca’da meydana gelen saldırı, bölücü terörün hangi boyutlara tırmandırılmak istendiğinin açık bir göstergesidir.

Son 1,5 ayda 42 şehit verdik.

“Kanları yerde kalmayacak” nutukları annelerin gözyaşını dindirmiyor.

Babaların yüreğindeki yangını soğutmuyor.

Biri olanların hesabını vermelidir.

Halka bunun hesabını verecek bir tek mercii vardır, o da Hükümettir.

Sayın Başbakan, miting meydanlarında, “Fırat kenarında dul bir kadının koyununu kurt kapsa, Allah onun hesabını Ömer’den sorar” düsturuyla hareket edeceklerini söylüyordu.

Biz şimdi yavrularını teröre kurban veren analar, babalar, dullar, yetimler adına soruyoruz:

Sayın Başbakan vicdanınız rahat mı?

Geceleri rahat uyku uyuyabiliyor musunuz?

Kendi çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne bakabiliyor musunuz?

Hükümet, işin bu noktaya gelmesinde doğrudan sorumludur ve kusurludur.

Birinci sorun, hükümetin terörle mücadeleyi hiçbir zaman birinci önceliği olarak görmemesidir. Türkiye’nin son 30 yıldır en büyük sorunu olan terör konusunda Hükümet Programında tek satır yoktur.

Sayın Başbakan, bayramdan sonra yepyeni bir strateji uygulayacaklarını söylüyor. Peki, eski stratejinize ne oldu? Biz söyleyelim: bu Hükümetin 8 yıldır, bir terörle mücadele stratejisi olmamıştır.

Sayın Başbakan kendi devletiyle cebelleştiği kadar terörü sorun edinseydi, bu olayı sıfır noktasından buralara taşımazdı.

İkinci sorun, Sayın Başbakan’ın, terörist başıyla yürüttüğü müzakerelere bel bağlayarak; devlet olmanın gereklerini ihmal etmesidir.

Önce bunu yadsıdılar. . Bunu ifade edenlere “şerefsiz” dediler. Sonra “tabii ki devlet görüşür” diye ikrar ettiler.

Üçüncü sorun; terör örgütü, saldırılarını yoğunlaştıracağını baştan ilan ettiği halde, Sayın Başbakan’ın sergilediği aymazlıktır.

Çocuklar can verirken; “mübarek ramazan ayıdır sabrediyoruz” diyor. “Hele bir bayram gelsin canlarına okuyacağım” diyor.

Bu kadar can yakan bir meselede bile din istismarcılığına sığınıyor. Terör örgütü, çok değil bir gün sonra, Çukurca’da Başbakan’a meydan okurcasına askerlerimize saldırıyor.

Bu sözün bir tek anlamı var: Sayın Başbakan mental olarak çökmüştür. Hükümet bu davayı kaybetmiştir. Hem de şimdi değil; Habur kapısında terör örgütü temsilcilerini neredeyse devlet töreniyle karşıladığı gün kaybetmiştir.

O fotoğraf ulusun zihnine çakılıp kalmıştır.

O fotoğraf, bölücü terör için de bir milat olmuştur.

Uçaklarımız dün gece teröristlerin kamplarını vurdu.

Şayet bu bir çözüm idiyse şimdiye kadar neden vurmadınız? Değilse acılı halkı bu tür sonuçsuz operasyonlarla avutmaya utanmıyor musunuz ? Neden sonuçsuz diyoruz: Çünkü o kamplara defalarca hava saldırısı yapıldı ve bir sonuç alınmadı.

Kimse kimseyi kandırmasın. Mehmetçiği şehit edenler Türkiye topraklarında ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyorlar ve siz onları yakalayamıyorsunuz.

Değerli Basın Mensupları,

CHP olarak biz, bu hükümete, terörle mücadele konusunda daima destek verdik. Bu görevin gerçekleştirilmesinde ne düşünüyor, ne tasarlıyorlarsa biz yine destek olmaya hazırız.

Ancak, 8 yıllık bir iktidara, sen bu konuda şimdiye kadar ne yaptın deme hakkımız da vardır.

Bazı çevrelerde, “devletimiz güçlüdür, bu tür saldırılara asla boyun eğmez” rahatlığının egemen olduğunu görüyoruz.

Bu anlaşılmaz bir yaklaşımdır.

Olayın özünü anlamaktan uzak bir yaklaşımdır.

Terör örgütünün Türk ordusunu yenmek gibi bir düşüncesi ve hesabı zaten yoktur.

Onlar için önemli olan eylem yapabiliyor olmaları ve bu eylemlerin psikolojik sonuçlarıdır.

Dolayısıyla, devlet ne yapıp edip, bu şer yuvalarını dağıtmalı, bu şer örgütünü eylem yapamaz hale getirmelidir.

Hükümete düşen görev budur.

Meclisten ne tür bir yetki gerekiyorsa, ona da varız.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın, MGK toplantılarından sonra, Ana muhalefet liderine de bilgi verme kararını memnuniyetle karşılıyoruz.

Dileriz bu yaklaşım hükümet için de iyi bir örnek olur.

Bu sorun ulusal bir sorundur. Üzerinde siyasal polemik yapmamak gereken bir sorundur.

Hepinize saygılar sunuyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder